“AKP’nin sakat yönetim mantığı terörü tırmandırdı”

23 Mayıs 2018

Merkez Parti Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Asiler, 2002’den bu yana 14 yıllık iç ve dış politik gelişmeleri bir bütün olarak değerlendirmenin daha sağlıklı olacağını söyledi.
Asiler, “İsrail, Rusya, Ortadoğu ve AB politikaları birbirinden bağımsız ve ayrı olarak düşünülemez. Hatta AKP’nin PKK dahil Hizbullah, El-kaide, IŞİD, PYD ve son zamanlarda Suriye’de peydahlanan irili ufaklı terör örgütleri ile münasebetleri sonucu meydana gelen ülke genelindeki bombalı terör eylemlerini de bu kapsamda değerlendirmek gerekir” dedi.

Terörün AKP hükümetinin sakat yönetim mantığı ve kasta dayalı zihniyetinden tırmanışa geçtiğini ifade eden Asiler, şöyle devam etti:

“AKP hükümeti ve zihniyeti, her türlü terör örgütüyle ilişki kurmakta hiç bir beis görmedi. Devlet yönetimine geldiği ilk günden itibaren, adeta normal yolda işleyen bir trafikte ters yöne girmiş araç gibi hızla ilerledi, sonuçta devletin işleyişini içte ve dışta tümüyle kilitledi. Uluslararası ilişkiler anlamında yanlış ve kasta dayalı bir dış politika anlayışıyla komşu ülkeler dahil tüm dünya ülkeleri ile aramızdaki ekonomik, sosyal ve siyası münasebetlerimiz bütün yönleriyle bozuldu. Türkiye içeride de bir terör sarmalına ve çıkmazına, hatta tümüyle bir Milli Güvenlik problemi ve tehlikesi ile karşı kaşıya bırakıldı.”

“AKP’nin kafasında teokratik yönetim özlemi var”
“Devlet iç ve dış politikada bu noktaya kadar gelirken; yapılması gereken neler yapılmadı, yapılamaması gereken neler yapıldı diye şöyle bir geriye bakmak gerekir. Bundan önce AKP’nin zihniyetinin tahlil edilmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. AKP’nin bu gün sahip olduğu zihniyet, Osmanlı imparatorluğu döneminde 1835’lerde başlayan ve 1856, 1876 ve 1908’lerde yapılan ıslahat nitelikli anayasal anlamda ve diğer hukuku düzenleme çalışmalarına hep karşı çıkan gerici hareketlerinin son temsilcisidir. Bu davranış ve saldırıları, Cumhuriyet’in ilanı ve kuruluşundan sonra da, Cumhuriyet’e ve onun kurumlarına karşı devam etmiştir. Bugün Cumhuriyet’e, Atatürk’e , andımıza, Türk ismine, Anayasa’nın temel esprisini oluşturan ilk dört maddeye, valilik ve kamu kurumlarındaki T.C. yazılarına, Atatürk’ün Cumhuriyetle beraber kazandırdığı bir kısım değer ve kazanımlara karşı savaş açmış olmaları bunun açık delilidir. Bu fiilleriyle dışa vurmuş davranışları AKP zihniyetinin tahlili konusunda önemli ip uçları vermektedir sanırım. AKP’nin esas aldığı zihniyet, bugün bilimin, aklın ve pozitif hukukun geldiği demokratik olguyu ve kazanımları kabul etmemekte ve yok saymaktadır. Kafalarının arkasındaki karanlık noktada hep o teokratik yönetim özlemlerini muhafaza ettiler.”

“Siyasal İslam’ı öne çıkarıyorlar”
“İçten içe her vesile ile bu değerlerin nasıl olur da arkasından dolanırız hesapları yapmaktadırlar. AKP zihniyeti, her vesile ile kendilerini iktidara taşıyan pozitif hukukun arkasından dolaşmak suretiyle yok etmeye ve akamete uğratmaya çalışmaktadır. Bunu yaparken de kafalarının arkasındaki karanlık noktada muhafaza ettikleri Siyasal İslam’ı (İslam’ın istismarını) hep öne çıkarmaktadır. Tabii ki bunu doğrudan ve açıktan yapma imkanları olmadığı için, söylemde riya, yalan, iftira ve inkarı, yönetsel anlamda da rant sağlamak için rüşvet, komisyon, pazarlama ve hırsızlık yoluyla haksız kazanç sağlamayı bir yöntem olarak seçmişlerdir.”