Döğer, “Merkez Parti, kuruluşunda bir şeyi netçe ifade etmiştir. Türkiye’nin sınır komşuları ile ilişkilerini sağlıklı ve sağlam temellere oturtmayı devletin öncelikli görevlerinden biri olarak değerlendirmiştir. Bu anlayışla, sınır komşularımızı ilgilendiren sorunlarda Türkiye’nin, herhangi bir diğer ülkeden daha sorumlu hareket etmesi gerektiğine inanmaktayız. Çok açık bir şekilde Balkanlar’da, Kafkasya’da ve Ortadoğu’da kuvvet kullanarak, halkların etnik ve kültürel bazda parçalanıp, iç savaşlara neden olan gelişmelerin durdurulmasını savunmaktayız” dedi.
Erdoğan’ın “Suriyelileri geri göndermeyeceğiz” açıklamasını bu anlayışla değerlendirdiklerini aktaran Döğer, Suriye’nin etnik ve kültürel anlamda parçalandığını ve iç savaşın derin tahribatlara yol açtığını ifade etti. “Suriyelileri geri göndermemek bu oyunun sürmesini istemektir” diyen Döğer, Büyük Orta Doğu Projesi’nin özellikle İslam ülkelerinde iç çatışmalara ve parçalanmalara yol açtığını aktardı. Türkiye’nin bu karanlık süreçte çok çabalanmasına rağmen Suriye gibi olmamasını Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkeyi sağlam bir temele oturtmasına bağlayan Döğer, Cumhuriyet’in kıymetini bilmek gerektiğini kaydetti.
Döğer, şu ifadelere yer verdi:
Genel Başkanımız Prof.Dr. Abdurrahim Karslı, dünkü Suriye açıklamasında meseleye dikkat çekmiştir. İsrail’in bir planı olduğunu, Kuzey Suriye’de Kuzey Irak’taki gibi bir Kürdistan devleti kurmak istediğini ve bunları birleştirerek Hatay vasıtasıyla da denizlere bir çıkış yolunun temin etme gayesi taşıdığına işaret etmiştir. ‘Suriyeliler gitmeli mi, kalmalı mı?’ tartışmasını buradan bağımsız değerlendiremeyiz. ABD ve İsrail’in bölgede sinsi bir planı var. Bu plan, bütün İslam coğrafyasının aleyhine işleyen bir plandır. Olumsuz sonuçları herkes için ortadadır. Şu saatten sonra aynı yanlışta ısrar etmek, ‘Suriyelileri göndermeyeceğiz’ demek, Türkiye’yi ve Orta Doğu’yu göz göre göre felaketin içine sürüklemektir. Yönetimde yanlışları bilmek ve söylememek kötü gidişatı değiştirmemektir. Yanlışları düzeltmek, doğruları söylemekle ve işleri doğru yapmakla mümkündür. Bu nedenle henüz vakit varken, yanlışlara ‘yeter’ demek için, kaygısı memleket olan herkesi, partimiz saflarında çalışmaya davet ediyoruz.