Adıgüzel, sunumunda, Türkiye’de siyasetin sürekli ideolojik kalıplarla yapıldığını belirterek, yeni partilerin bu kalıpların etkisinde sahaya çıktığı taktirde yeni bir siyasetten bahsedilemeyeceğini ifade etti.
Partilerin tarihi bir fırsatla karşı karşıya olduğunu belirten Adıgüzel, “Fakat bu fırsat ancak ve ancak çok üretken bir merkez teşkilatı ve aktif bir saha siyaseti yapılması halinde değerlendirilebilir. Erdoğan sonrası Türkiye’de, boşlukta kalan seçmen kitlesini çekebilmek için birebir bir ilişki zorunlu görünmektedir. Şüphesiz bu zorunlulukta kitle iletişimin muhalefete kapalı olmasının rolü büyüktür. Yapılması gereken duygusallıktan uzak ve realist kararlarla uygulanabilir politikaları halka anlatmaktır” dedi.