Merkez Parti bir ideoloji partisi değildir. Merkez Parti Türkiye’nin lehine fikir üreten bir partidir.
Biz “Önce İnsan” sloganıyla çıktık. Kimseyi bölüp ayırmamamız lazım. Herkes bir ve beraber olmalı, fikri ne olursa olsun. Bu sebeple partimizin ismini Merkez Parti koyduk. İçerisinde sağ sol ifadeleri olmayacak dedik. Hangi camiadan olursa olsun milletin menfaatini düşünen herkes burada yer alabilir.
Merkez Parti olarak bu fikir ve felsefeyle devam ediyoruz. Henüz iki yılımızı doldurmadık. 07.07.2016’da ikinci yılımızı dolduruyoruz.
Birbirimizi henüz yeni tanırken geçirdiğim talihsiz rahatsızlık açıkcası fikri düşünme faaliyetine engel teşkil etti. Çevrenin dikkatini yeni çekmeye başlamıştık.
Merkez Parti’de bende dahil olmak üzere meşhur şahıslar yok. Partimiz toplumu düşünen insanlardan meydana gelmiştir. Bizim felsefemize göre bir hareket başlatmışsanız yaşlıların tecrübelerine gençlerin de fikirlerine ihtiyaç var. Bu sebeple aramızda tecrübeli siyasetçiler bulunsun ama en çokta gençler yer alsın istedik. Benim hastalığım morelleri bozdu. Allah’a Şükür tekrar sağlığıma kavuştum.
Merkez parti ve teşkilatları yeniden eski varlığına, eski canlılığına kavuşturup çalışmaya başladık. Ramazan bizim için bereket ayı oldu. Her ne kadar katılamasam da Sivas’tan tutun da Niğde’ye Ankara’ya kadar bir çok yerde bir araya gelmeler partinin canlanmasına vesile oldu.
Ülkemizde şuanki siyasal konjonktür Merkez Parti’ye yardımcı oluyor. Ülkede iktidarın kin nefret söylemleri, insanları kutuplaştırmasına, yani kavga üzerine bina edilmiş bir sistem oluşmasına neden oldu.
Muhalefette ise CHP ve MHP’paramparça, HDP’nin de açıklı bir itirafı var, “Biz PKK’yla baş edemedik.Biz PKK’ya yenildik. Biz PKK’ya söz geçiremediğimiz için bizim PKK’dan farkımız kalmadı.” CHP’de malesef bir fikir üretemiyor. İktidar yanlış yapsın da biz de onun peşine düşelim. Halbuki ana muhalefet iktidarın alternatifi demektir, fikir üreten demektir. Dolayısıyla bu durum Merkez Parti’nin şansını arttırıyor.
Merkez Parti olarak önümüzde ki günlerden itibaren özellikle bayramdan sonra bildiklerimizi, düşündüklerimizi, fikirlerimizi daha çok basınla paylaşacağız, toplantıları artıracağız. Siyaset yapmak isteyen takati olan, tecrübeli siyasetçilerle ve yeni genç arkadaşlarla kadroyu kuvvetlendirip millete bir alternatif olduğunu göstereceğiz.
Arkadaşlarımda o heyecanı hissediyorum.Ben bu işe başlarken demiştim, bir önce insan, iki biz biz aileyiz. Bu ifadeyi kullanmama sevindim Hastalığımda bu aile fire vermedi. Aile olmasaydık dağılırdık. İnsanlar yürüdükleri yolu karanlık görünce, kalplerinde bağlılık yoksa o yolu terk ederler. Karanlık yolda kimse yürümez. Bu parti yeni kurulmuş bir parti. Fikir, felsefesi ve düşüncesi daha çok ben ve arkadaşlarımızla başkanlık divanında oluşturduğumuz şeyler. Dağılır diye tereddütlerim ve korkularım vardı. Bir kısmının moreli bozuldu ama arkadaşlarımız taviz vermedi.
Merkez Parti camiasına şunu söylemek istiyorum: Bu iş mutlaka muaffak olacaktır. Hiç tereddütüm yok. Kainatta bir şey yapmak isteyen insan aklın bilimin fıtratın istediği yolda gidiyorsa o yol sonuca ulaşır. Bizim istediğimiz aklın, fikirin, Türk halkının istediği bir yol. Bizim istediğimiz halkın refahı mutluluğu en önemlisi de muhabbet içinde halkın birlikte yaşaması . İnsanlar artık kavgadan nefret ediyorlar.
Dün şahit olduğum bir olayda başı açık hanımlarla başı kapalı bir hanım trafikte tartışıyorlar. Başı açık hanımlar başı kapalı hanım bir kuralı ihlal ettiği için linç etmeye çalışıyor. Sonra eşim dedi ki “biz bu insanları bu hale getirdik. Bu eskiden böyle değildi dedi. Biz hürmet görüyorduk, itaat görüyorduk. Eskiden benim de annem böyle, bende namaz kılıyorum diye bize sıcak bakıyorlardı. ama biz bu insanları, yüzde 50’nin dışındakilere öteki muamelesi yaparak bu hale getirdik”.
Bizim istediğimiz bu değil bizim istediğimiz muhabbet zeminini oluşturmak. Bize oy vermeyenleri ayırmadan, insanların birlikte yaşama zeminini temin etmek. Bu da ülkede istenilen bir durum, İnşallah bunu gerçekleştireceğiz.
Biz aslında bunu yaptık zaten.Sosyal demokratik çevreden gelen teşkilatlarımızı kuran Ege’de Akdeniz’de canla başla koşturan ekmeğinden azaltıp partiye harcayan arkadaşları biliyorum. Güneydoğu’da Doğu’da İç Anadolu’da hala küçük esnafın bu işler için koşturduğunu biliyorum.
Niğde’de Ömer Korkmaz, Sivas’ta Hasan Kır, Muğla’da Ersem Bağ bir sürü böyle isim sayabilirim.. Her ilde böyle bir sürü insan zikredebilirim. Eskiden başka fikirde olmasına rağmen şimdi Merkez Parti camiası içinde ve biz bir aileyiz fikrinde olan ve gerçekten benim hastalığıma benden çok üzülen insanlar. Onun için bu iş sonuca gidecek. Yeter ki bi vazifemizi ifa edelim.
Bu Merkez Parti camiasının içindeki insanlara mesajım, dışındaki insanlara mesajım ise şu Allah insana akıl vermiş ve o akıl ve düşüncesine göre mesul kılmış düşünmeyen akıl etmeyen insan insan değil zaten. İnsanlar taraftarlıkla, hissiyatla, peşin hükümle piyasada olanlara bakmasınlar.
Tarafsız bir şekilde, objektif, insaflı, düşünerek olanlara baksınlar. Hamasi beyanlarla bir yere gidemeyiz. Oturup hep beraber istikbalimizi düşünmemiz lazım. Yeni bir anayasa mı? evet yapalım ama herkesin ittifak edeceği anayasa olsun, Ekonomik sistem mi? Evet herkese dağıtalım, Türkiye’de ki ekonomik sistem içinde elde edilen gelirin yüzde 80’ini yüzde 15, yüzde 20 paylaşıyor, geriye kalan yüzde 20’yi ise yüzde 80 paylaşıyor.
Dolayısıyla Türkiye’de ekonomik sistem içinde yaşamanın bir tek şartı var, hükümet tarafından himaye edilmek. Bunlar doğru değil. Siyasi himaye, fikri himaye. Benden olan makbuldür, olmayanın ise ez, yok et, burnu sürtülsün fikirlerini terk etmemiz lazım. Bu ne adalet ne de hürriyet düşüncesine uygun.
Milletimizin de bunu düşünerek karar vermesini istiyorum Bizim milletimizin ekserisi müslüman bir millettir. Bir endişesi var bu müslüman milletin kaos olmasında ne olursa olsun bundan daha kötüsü olmaz. 1 Kasım seçimlerin bunun için AKP’ye oy verdiler. Durduk yere hiç bir icraat yapmadan garip bir hükümet kurmuşken, birden bire bir partinin 2 milyon neden oyları artsın. Kaosa gidiliyordu. Seçimden sonra HDP çıktı, beyanlarda bulunmaya başladı. Özerklik istiyoruz bu silahlar size dönecek diye.
CHP ve MHP hükümet kurmaktan kaçtı. MHP ben hiç bir şeyin içinde olmam her şeye hayır dedi. millet de bunlardan fayda yok diyerek AKP’yi kuvvetlendirelim ne yapacaksa yapsın diyerek oy verdi. Ama şimdi öyle bir durumda değiliz bu millet alternatifler çıkarabilir. Bu alternatiflerde yeni dikilen bir ağaç olmalı eski bir ağacın dalından bir dal alıp ağaç yaparız düşüncesi yanlış.
Türkiye’deki siyasi faaliyetler bir şeyi bölmekle başarılı olamamış. Olmaz böyle en son AKP yeniden kurulan bir parti değil. 40 yıllık Necmettin Erbakan’ın sermayesi üzerine kurulmuş bir parti. Recep Tayyip Erdoğan bir gün bile korkusundan çıkıp Erbakan’ı tenkit edemedi. Ne söylediyse hocamdır diyerek sineye çekti. Cenazesine katılarak ben onun yolundayım mesajını verdi.
Onun için Merkez Parti doğru bir adım, doğru bir tespit. yeni dikilen bir ağaç ve bu kökleşecek inşallah. Milletinde kabulüne mazhar olacak.
Kendi teşkilatımıza diyorum ki ümit var olunuz Milletimize de diyorum ki lütfen düşününüz. Kuran’ı kerim de hep der düşünmüyor musunuz, görmüyormusunuz, bakmıyor musunuz.
İnsanlarında bakıp görüp düşünmelerini istiyorum.
Prof. Dr. Abdurrahim Karslı
Merkez Parti Genel Başkanı