MERKEZ PARTİDEN MİLLETE DAVET
07.07.2014 tarihinde; ülkemizde refah, barış ve muhabbet iklimini tesis etmek amacı ile kurmuş olduğumuz MERKEZ PARTİ, seçime iştirak etmiş ve çalışmalarına devam etmektedir.
Gayretli, azimli, fedakar, milliyetperver arkadaşlarımızla, bizlere emanet edilen Cumhuriyetimize; bayrağımıza, vatan toprağımıza, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkma yolunda her geçen gün yaşadıklarımız; inancımızı, aşkımızı ve şevkimizi artırmaktadır.
“ÖNCE İNSAN” ve “BİZ BİR AİLEYİZ” ilkesi doğrultusunda;
“BEN ve ÖTEKİ” yerine; yeniden “BİZ” kavramını inşa ederek; sosyal barışı, huzur ve güven ortamını geliştirip güçlendirme hedefimize, geride bıraktığımız rahmet, mağfiret ve bereket ayı olan Ramazan ve devamındaki Bayram günleri, daha da derin mana katmış; kutlu davamızı ilan ettiğimiz bu süreç, kısa zamanda güzel şeylere şahit olmamızı kolaylaştırmıştır. Bunun için de Allah’a hadsiz şükrediyoruz.
Bu kararlı yolculuğumuzda evrensel hukuk değerleri, kusursuz işleyen demokrasi, özümüzde var olan moral değerlerimiz ile insan hak ve hürriyetleri ve inanç köklerimiz bizim rehberimiz olacaktır.
Hedefimiz, gelecek nesillerimizin mutluluğu için gerekli olan adımları bugünden atarak; itibarı ve istikrarı ile ilelebet payidar kalacak ülkemizi aydınlık yarınlara taşımaktır.
İnsanlık tarihi, özellikle de bizim tarihimiz, ibretlerle doludur. Dinler, hukuki düzenlemeler ve aklıselim, tarih boyunca insana doğru yolu göstermek için var olmuştur. Fakat bu düzenleme ve ölçülerden istifade etmek için bunlardan da daha önemli olan şey, insanın muhakeme yeteneğinin ve muhakeme ölçülerinin, bu ilkelerden faydalanmaya yönelik ve buna uygun olmasıdır.
“Başarılı – başarısız”, “iyi – kötü”, “yanlış – doğru” gibi kriterleri sıkıntılı ve bozulmuş olan şahsiyetler, kendisi için var olan bu esaslardan ya hiç veya yeterince faydalanamaz.
Nitekim Firavun ve Musa mücadelesini hepimiz biliriz:
Hz. Musa’yı dinleyenler ona şöyle diyorlardı:
“Ey Musa, sen doğru söylüyorsun. Fakat bizim karnımızı doyuran da Firavundur. Dolayısıyla biz ona inanıyoruz”.
Dolayısı ile zihnimizdeki değerlendirme kıstasları son derece çok önemlidir. Kişiliğimizin koordinatları, onurumuz ve istikbalimiz bu kriterlere bağlıdır.
Ebedi ve ezeli mutlak doğrular ile zaman mezarlığına gömülüp kaybolan gelip geçici kısır hesaplar arasında tercih yapma hakkı bize bırakılmıştır. Seçimi biz yapacağız.
Bu tercih noktasında; ülkemiz, sahip olduğumuz eşsiz değerler ve çocuklarımızın yarınları adına doğru düşünmemiz; fikirlerimizi özgür kılmamız gerektiğine inanıyoruz.
TÜRKİYE’DE SİYASİ VE SOSYAL HAYATIMIZDAKİ OLAYLARA, SİZ DEĞERLİ MİLLETİMİZİN DAHA GENİŞ VE DEĞİŞİK NAZARLA TEKRAR BAKMANIZI RİCA EDİYORUZ.
Öncelikle söylemek gerek ki; Türkiye’de bir çok kurum gibi, adli kurum ve kuruluşlar kanuna ve usulüne uygun çalışmamaktadır. Sizlerin de tanık olduğunuz üzere; kamuoyuna mal olmuş bütün davalarda, daha yargılama aşamasına gelinmeden önce; yani hazırlık işlemlerinden olan emniyette; gözaltı aşamasında, savcılık ve sorgulama aşamalarında akla hayale gelmedik usulsüzlükler yaşanmaktadır.
Kısacası; adliyede ve emniyette yapılan hukuksuzlukları bir an önce terk etmemiz ve ihtiyaç olmayan gözaltıları hayatımızdan çıkarmamız elzemdir.
Bu sıraladığımız hukuki gerçekler, aslında adalet duygusunun, aklın, insafın ve mantığın gerektirdiği bir durumdur. Fakat ne yazık ki; memleketimizde hukuk, bugüne kadar hep intikam alma vasıtası olarak kullanılmıştır. Hukuktan ve yargılama faaliyetlerinden zarar görmeyen, darbe yemeyen, mağdur olmayan vatandaşımız ise neredeyse kalmamıştır. Haksızlık, adaletsizlik ve vicdansızlık uygulamamıza hakim oldu.
Aziz milletimiz,
Sadece adalet değil, memleketin birliği ve bütünlüğü, temel değerlerimiz, çocuklarımızın geleceği de tehlikededir. Adalet mülkün yani vatanın temeli olduğu için en büyük hasarı yargı müessesesi görmüştür ama bu bozulma bütün alanlara sirayet etmektedir. Yürütülmekte olan bilinçli, programlı ve hedefleri belli olan bir operasyondur.
BU GERÇEKLERİN IŞIĞINDA, MERKEZ PARTİ OLARAK HERKESİ VAZİFEYE ÇAĞIRIYORUZ:
Bunu lütfen bir sefer görev emri gibi kabul ediniz.
“Ben olmasam da olur” demeyiniz.
Ancak “siz de” olursanız olur. Tarihimizde defalarca kanıtladığımız gibi:
“Biz” olunca her şey olur.
Buna inanınız.
Sizleri elbirliği ile çalışmaya davet ediyoruz.
İktidarın aylar önce başlattığını ilan ettiği ancak “kimi kimden kurtaracağını” açıklamadığı kurtuluş savaşına karşı sizleri elbirliği ile mücadeleye davet ediyoruz.
Önce TBMM’deki çoğunluğuna dayanarak yasama, ve yargıyı bir baskı aracı olarak kullanmaya, uygulamalarıyla memleketimizi başka devletlere rezil eden siyasi iktidarın bu uygulamalarına dur demeye,
Güneydoğuda fiilen PKK’ya teslim edilen memleketimizi, milletimizi, namus, şerefimizi ve haysiyetimizi bu illetten kurtarıp, her şeyiyle yeniden devlete, hukuka, hakka ve ehli namusa teslim etmek için,
Memleketimizde milyonları aşan Suriyeli kardeşlerimizin durumlarına kısa, orta, uzun vadede çözüm yaratmak için,
İslam’ın müseccel bir evladı Mısır ve diğer İslam ülkeleri ile bozulan ilişkileri yeniden ve uluslararası hukuk ve kardeşlik duyguları içinde yeniden kurmak için,
Hukukumuzun gelişmesi, emsal kriterler olarak, mevzuat ve uluslararası anlaşmalar gereği nazara almamız gereken Avrupa Birliği kriterlerini yeniden gündemimize ve uygulamamıza kazandırmak için,
ABD, Avrupa ve diğer bütün devletlerle bozulan ilişkileri hak ve adalet ölçüleri içinde yeniden kurmak için,
Parçalanmaya çalışılan milletimizin bütünlüğünü yeniden tesis etmek; adaletli, şanlı ve hikmetli tarihimize uygun başarıları tek yürek olarak yeniden yaşamak için,
Soygun, talan ve yalan düzenini ortadan kaldırmak için,
“Namaz boynumun borcu, hırsızlık ise evin harcı” yaklaşımı ile hayatımıza sunulmuş, yanlış ve sabık din anlayışını ortadan kaldırmak için,
Milliyetçilik ve tarihe mal olmuş şahsiyetlerin; ‘hepimize ait’ ortak değerlerin siyasete alet edilmesine son vermek için,
Kısacası “bölerek” değil “bütünleyerek”, “bozarak” değil “yaparak”; müspet hareket ve düşünce ile yurtta ve dünyada hukuka, ahlaka, sağduyuya dayalı bir düzeni yeniden kurmak için,
Bundan sonra kamudan hizmet talep eden kimsenin azarlanmaması ve kovulmaması için,
Vatan, namus, adalet ve din için birlik ve beraberliğimizi tesis etmek için tüm insanlarla birlikte bir hayat tanzimi için Merkez Parti olarak “vekalet istiyoruz”.
Allaha emanet olunuz.
Prof. Dr. Abdurrahim KARSLI
Merkez Parti Genel Başkanı