Prof. Dr. Abdurrahim Karslı darbe girişimini KRT’de değerlendirdi

23 Mayıs 2018

Merkez Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Karslı uzun bir aradan sonra ilk defa katıldığı KRT canlı yayınında 15 Temmuz darbe girişimini ve sonrasında gerçekleşen operasyonları değerlendirdi.
Prof. Dr. Abdurrahim Karslı, Çağlar Cilara’nın sunumu ile KRT ekranlarında yayınlanan Haber Özel programına konuk oldu. 15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen darbe girişimine ilişkin açıklamalarda bulunan Karslı: “Amaç Türkiye’yi özelliklede Askeriye’yi zayıflatmak. Bu millete orduya karşı yapılmış bir darbedir.” diye konuştu.

Karslı’nın açıklamaları şöyle;

Dünyaya baktığımız zaman bir vicdansızlık hakim. Hükümete baktığımız zaman Batı’ya bağlı bir hükümet. Her şeyi bir kenara bırakalım şu andaki hükümet eşittir Cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanı ise çok çelişkili konuşan bir insan.
Cemaat meselesini ciddi incelememiz gerekiyor
Türkiye’de ki cemaat meselesini ciddi incelememiz gerekiyor. Cumhurbaşkanının bunlarla ilgili beyanları da çok çelişkili. Bir ara bunları başının üzerinde gezdirdi. AKP’nin içinde olan insanlar yıllar önce çıkıp “Bu cemaati devletin belirli kurum ve kuruluşlarına biz yerleştirdik” dediler. Çünkü bunlar fikir ve felsefe yönünden hükümete yakın insanlar. Dolayısıyla birbirlerini desteklediler.

Balyoz ve Ergenekon davalarını hatırlayalım. Başta savcıydı sonra kandırıldık dedi. Şimdi kandırıldık dedikleri yıllarca içeride yatırdıkları insanları komutan yapıyorlar. Cemaatler sosyolojik olarak iyi ve ahlaklı insan yetiştirmek için vardır. Hedefi topluma güzel insan yetiştirmektir. Ama cemaatler artık iyi insan kafilesi olmaktan çıktı. Menfaat şebekesi olmaya başladı. Cemaatler özellikle bu hükümet zamanında çok desteklendiler. O kadar bozuldu ki artık cemaatin içindeki insanlar da birbirlerine hıyanet yapmaya başladılar.

Darbe değildir dediğin an darbeci ilan ediyorlar
Milletin durumuna baktığımız zaman ekonomik olarak sıkıntı içindeler, seslerini çıkartamıyorlar hamasetle yaşıyorlar. Bilgi olarak eğitim durumları çok kötü. Cehalet içerisindeyiz.

Şu anda Türk milleti dediğin zaman “safını belirle” diyorlar. Doğru düşünme hakkın yok. Ben bu bir darbe değildir diyorum. Çünkü darbenin bir tanımı vardır. Askeriyenin içerisinde emir komuta zinciriyle gerçekleşir ve hedefi hükümettir. Burada askeriyenin içerisinde emir komuta zinciri yok. Buna rağmen bu darbe değildir dediğin an darbeci ilan ediyorlar.
HEDEF HÜKÜMET DEĞİL
Burada hedef hükümet değil. Çünkü hükümet bağımsız bir hükümet değil. Yani vurulmaya, dövülmeye layık bir hükümet değil. Şuanda ki hükümet hala Batı’nın isteklerini icra eden br hükümet. Neden böyle bir hükümeti ortadan kaldırsınlar? 13 yıldır milleti getire getire bir iç karşıklığın ortasına getirmiş bir hükümet.. Batı zaten Türkiye’yi sevmiyor. Böyle bir hükümete neden düşman olsunlar. Bu nedenle bu iş bir kalkışma. Amaç Türkiye’yi özellikle’de Askeriyeyi zayıflatmak. Bu millete orduya karşı yapılmış bir darbedir. Bu iş Irak’ta bizim askerimizin kafasına çuval geçirmekle başladı, sonra balyoz ve ergenekon davaları ile devam etti. .Balyoz ve Ergenekon davalarını da hükümeti ve cemaati yanına alarak dış güçler gerçekleştirdi.

AKP ve taraftarları hedef Erdoğan’ı öldürmekti diyorlar. Hedef Erdoğan’ı öldürmekse zaten etrafındaki bütün yaverleri paralelci çıktı. İsteseler bir gecede öldürürlerdi. Uçak kaldırmaya gerek yok ki. 6 gündür Erdoğan Marmaris’teydi neden beklediler? Bu işe ilk kalkıştıklarında hemen alıp öldürürlerdi. Hedef Türk askerini ve Türk devletini yıpratmaktı. Hedef Türkiye’yi iç çatışma durumuna getirmekti. Çünkü dış güçlerin taktiği budur.

BU İŞİN SONUÇLARI GÜZEL OLACAK
Bu durumunun sonuçları güzel olacak..Dost ve düşmanlarımız belli olacak. Türk milleti imtihandan geçti. Muhalefet ve iktidar bir oldu..

Bizim bu ayrımcı üslubu bırakmamız lazım. Bir tarafta tank bir tarafta millet. O halkı sokağa çıkaranlar başka maksatla çıkardılar. İç çatışma yapmak istiyorlardı.

Sonuca göre bakıp karar vermememiz gerekiyor. Bir işin delillerini bulup araştırmamız gerekiyor. Heyecanla karar vermeyelim. Çözüm meselesinde buna karşı çıkmak kan içmek demektir dediler. Ama kırsaldı PKK’yı şehrin göbeğine yerleştirdiler. Ben bu hükümetin dediğine inanamıyorum.

Hürriyeti tehdit eden her türlü işe karşıyım. İnsanları önce açığa alıyorsunuz sonra soruşturma yapıyorsunuz. Ben Merkez Parti’yi kurduğumda AKP’liler Fethullah Hoca kurdurdu, Paralel Yapı’nın partisi dediler. Paralel ise Merkez Parti’yi Abdullah Gül kurdurdu, AKP zayıfladıkça insanlar bu partiye kayacak dediler. Beni kanallarına çıkarıp fikrimi almadılar. Aleyhimde yalan yanlış yazılar yazdılar. Hatta en son TRT’yi Abdurrahim Karslı yiyor dediler. Ben TRT’ ye sadece seçim konuşması için gittim, yerini bile bilmem. Ben artık bu memlekette yaşayan ne cemaate ne hükümete inanıyorum.

Ben hukuktan, adaletten doğru bir soruşturmadan yanayım. Türkiye’nin bu hale gelmesinin temeli işin ehline verilmemesi ve adaletle hükmedilmemesidir.