Akp bir projeydi tartışmasını başlatan Merkez Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Karslı’nın bu sözleri Milli Gazete’de de yankı buldu. Genel Başkan Karslı ile ropörtaj yapan Milli Gazete,bu haberi okuyucularına şöyle duyurdu.
İşte Milli Gazete’de Yayınlanan o haber
Bir televizyon kanalında kendi evinde gerçekleşen bir toplantıdan söz eden ve ‘AKP bir projeydi’ tartışmasını başlatan Merkez Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Karslı, gazetemize çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Gazeteci Abdurrahman Dilipak ve Ali Bulaç’ın da konuya ilişkin teyit yazılarından sonra konuştuğumuz Karslı, iktidar cephesinden bir ses çıkmamasını, projeyi doğruladığının teyidi olarak yorumlanması gerektiğine işaret etti. AK Parti cephesinin bu konuda neden görüş beyan etmediğine ilişkin sorumuza Karslı, “İktidar niye konuşmuyor onu bilmem. İktidar çıkıp, ne desin ki, ‘evet böyle bir anlaşmamı yaptık’ desin. Niye konuşmuyorlar, onlara sormak gerek. AK Parti inkar etse de doğru olmaz. Zaten şimdiye kadar yaptıkları ortada. Abdurrahman Bey’in (Dilipak) de öyle bir yazı kaleme alacağını zannetmezdim” diye konuştu. AK Parti ile yapılan anlaşmada 3 maddenin önemli olduğunu kaydeden Karslı, o maddeler ilişkin yaptığı değerlendirmede ise şunları söyledi: “Orada istenilen neler. İlk olarak ‘İsrail’in önündeki engelleri kaldırmak, güvenliğini sağlamak’ Bunu daha önce yaptılar. Uluslararası kuruluşlarda bütün engeller kaldırıldı. Mavi Marmara’da bir şey yapamadık. Bağırdık, çağırdık, durduk. Hamas vardı İsrail’in önünde. AKP döneminde Hamas’ı da perişan ettik. Gazze’ye gideceğiz dediler, onu da yapamadılar. İsrail’in karşısında engel olan bütün devletler yekle yekzan oldu. Libya, Ürdün, Suriye bunlar hep İsrail’e kafa tutan devletlerdi. Mısır’da İhvan-ı Müslim İsrail’e karşı mücadele ediyordu. AK Parti iktidarı doğrudan engelleri kaldırdığı gibi, dolaylı olarak İsrail’e karşı çıkacak bütün güçleri de ortadan kaldırdı. İkinci olarak talep edilen ise BOP projesiydi. ‘Oraya refah götüreceğiz, barış götüreceğiz’ diyerek, ama aslında oraya götürdükleri, sıkıntı, çatışma, problem. Bir sürü terör örgütleri de ürettiler, bizim de başımıza bela ettiler. AK Parti ile olan anlaşmada üçüncü olarak istedikleri ise ‘İslam’ın yeniden yorumlanmasıydı’ Acayip bir din türedi Allah korusun. ‘Namaz boynumuzun borcu, hırsızlık evin harcı’ gibi. Hiç böyle bir şey olur mu. Eskiden hırsız denilince en büyük hakaretti. Şimdi ise ‘çalıyorlar ama yapıyorlar’ gibi kabul edilemez bir şey söylüyorlar”
Ab İthal Elbisesi Bize Uymaz
Karslı, AB ile ilgili de görüşlerini bizimle paylaşarak, AB’nin ithal elbisesinin millete uymadığını söyledi. Karslı, “AB ile ilgili de, temel hak ve hürriyetler noktasında daha geniş bir çerçevede AB kriterlerini alalım. Ama bizim kendimize mahsus bir tarihi geçmişimiz, bir inancımız var. AB’nin her şeyini alıp üstümüze geçirmek, ithal elbise gibidir, bize uymaz. Somut bir şey anlatayım. Geçen gün Ankara’nın muhtarları ile görüştük. Birçok dert anlattılar. Muhtarlar bana Hocam, ‘zina bu hükümet döneminde suç olmaktan çıkarılmasından sonra sokaklar fuhuş yuvasına döndü’ diyorlar. ‘Karakola gidiyorsun, polis bizimle dalga geçiyor’ diyorlar. Muhtarlar bonzai meselesinden de şikayetçiydi. ‘Gençlerimiz uyuşturucuya düştüler’ diyerek bana dert yandılar” açıklamasını yaptı.
Çözüm süreci, PKK’nın faaliyet alanını genişletme sürecidir
“Çözüm süreci PKK’nın faaliyet alanını genişletme sürecidir” diyen Karslı, PKK bu güne kadar dediklerini yaptığını kaydetti. Karslı, “PKK’yı rahatlatma sürecidir bu süreç. Çıkarılan kanunlar, bölge halkını rahatlatma kanunları değildir. Bölge insanın rahatlatmak için, PKK ile pazarlık yapmaya gerek yok. Hemen verelim hakları. Ama suç işleyen kimse onunda suçunun cezası neyse onu verelim” diye eleştirdi.
Ya hepsi yardım almalı ya da hiçbiri almamalı
Karslı, Anayasa Mahkemesi’nin seçim barajı ile ilgili vereceği karar öncesi de yaptığı değerlendirmede, “AYM nasıl bir karar verir bilemiyorum. Çünkü AYM siyasi davranıyor, konjönktürel davranıyor. AYM’nin ihtas sebebi, hürriyetleri geliştirmektir. Şimdiye kadar hep siyasi kararlar verdi, pek hürriyetlere bakmadı. Bazen de hürriyetleri tahdit için kararlar verdi. Son zamanlarda bazı kararları uygun. Ama nasıl hareket edeceği belli olmaz. Seçim barajı olmalı mı derseniz de. Seçim barajı olmamalı. Çünkü TBMM milletin fikirlerinin yansıdığı ve tartışıldığı yerlerdir. Baraj koyarsan, yüzde 10 değil, daha çok kitleyi ilgilendirir. Yüzde 10 barajı yüzde 10 değil, yüzde 20’lerin fikrinin yansımaması demektir. Her parti aldığı oy nispetinde hazine yardımı almalı ya da hiçbir parti almamalı” diye konuştu.