YÖNETEMİYORSANIZ İSTİFA EDİN, CEMAAT VE TARİKATLARA GÖREV DEVRETMEYİN

19 Aralık 2023

Milli Eğitim Bakanı’nın cemaat ve tarikatlarla protokol yaptıklarını açıklaması, gerekçe olarak da “gençlerin dağa çıkmasını engellemek” olarak sunması neresinden bakılırsa bakılsın devlet olma bilinciyle bağdaşmamaktadır. Diğer taraftan, Tuzla Piyade Okulu’nda gündeme gelen hadise ile devletin kurumlarında cemaat ve tarikat yapılanmaları olduğu şüphesi kamuoyunda tartışılmaktadır.

Kınalızade Ali Efendi’nin “Devlet ve Aile Ahlakı” eserinde ülkenin itidal ve düzen içerisinde olması bir bedenin sağlıklı olmasına benzetilmektedir. Düzensizliklerin baş göstermesi ve kargaşa ortamının ortaya çıkması bir hastalık gibidir. Devlet başkanı ve yöneticileri ise hastalıklı bu bedeni iyileştirecek doktor olarak tanımlanmaktadır. Bu benzetmeden hareketle bir doktorun hastayı ameliyat ederken, görevini sorumluluk alanı olmayan birisine devretmesi ahlakla bağdaşmaz. Devlet yöneticilerinin de görev ve sorumluluklarını başkalarına devretmesi devlet ahlakıyla bağdaşmamaktadır.

Yöneticiler, seçimlerde demokrasinin gereği olarak halktan yetki almakta, halk onlara bu yetkiyi problemleri çözmesi için vermektedir. Eğer devleti yönetemiyorsanız ya da kendinizi yetersiz buluyorsanız en makul çözüm, görevinizi bir başkasına yani cemaat ve tarikat gibi oluşumlara devretmek yerine istifa etmek olmalıdır. Devlet ahlakı ve adabına yakışan budur.

Öte yandan cemaat ve tarikatların siyasal alanda aktör olması sorunlu bir yönetim anlayışını temsil etmektedir. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu sağlıksız durumun olumsuzluklarıyla yakın dönemde karşılaşmıştır. Devletin her kurumuna cemaatler tarafından imamların atanması hem yönetim hiyerarşini bozmuş hem de karar mekanizmalarını tarumar etmiştir. Benzer yapıların bugün de kurulmasının demokratik işleyişimize zarar vereceği çok açıktır.

Merkez Parti olarak dini değerlere bağlı ve saygılı olmakla beraber, bugünkü anlamıyla din istismarcılığını reddetmekteyiz. Partimiz dinin inanç gruplarının ihtiyacına göre, toplum içerisinde yaygınlaşmasını sağlayan politikaları destekleyecek; ama asla siyasi malzeme olarak kullanılmasına müsaade etmeyecektir. Sonuç itibariyle eğitime, yönetime, orduya dini yapıların müdahil olması demokratik işleyiş açısından sağlıklı değildir. Partimiz; devletin dine müdahalesini yanlış olarak kabul ettiği gibi, dini kuruluş, cemaat, tarikat gibi oluşumların da devlete müdahalesinin yanlış olduğu inancına sahiptir.

 

 

Merkez Parti Basın Bürosu