Karslı’nın ifadeleri şöyle:
Hukuki açıdan bakıldığında karar doğru görülmemektedir. Hakaret sebebiyle 2 yıl 7 ay 15 gün ceza verildi. Dosyaya bir hukukçu olarak baktığımda, bu hakaret davasında unsurların gerçekleşmediği yönünde bir hissiyat var bende. Diğer taraftan dosyayla ilgili ceza hukukçularından alınmış bilirkişi raporları var. Hepsi suç oluşmadığı yönünde raporlar. Sanırım raporlar çok dikkate alınıp incelenmiş değil. Dolayısıyla bu hukuki kanaatimi o raporlar da teyit etmektedir. Bu cezanın verilmesi için şartların oluşmadığına dair hissiyatım var. Dava seyrine baktığımızda hâkimin çok kısa bir süre önce birden değiştirilmesi de sorunlu bir durum. Dolayısıyla bir hukukçu olarak üzüldüğüm nokta hukuk eliyle siyasetin dizayn edilmeye çalışıldığıdır. Bunu kim hangi stratejiyle ve ajandayla yapıyorsa hukuken ve vicdanen kabul edilmesi mümkün değildir. Adı cumhurbaşkanlığı adaylığı için geçen, siyasette önemli bir unsur olan bir kişiyi siyaset dışı bırakma arzusu, hukuk eliyle yapılmaya çalışılmaktadır. Karar hukuken doğru gözükmemektedir. Siyaseten baktığımızda da sanki AK Parti yarışı Kemal Kılıçdaroğlu ile arzu etmektedir. Dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu dışındaki önemli adayları da diskalifiye etmek istiyor. Bu adaylardan biri Ekrem İmamoğlu’ydu. Özellikle İYİ Parti’nin üst yönetimi öne çıkarır gibiydi. İmamoğlu’nu devre dışı bırakmak için böyle bir müdahale yapıldı. Süreç böyle giderse İmamoğlu aday olamayacak ve Kılıçdaroğlu öne çıkacak. Kılıçdaroğlu adaylığını ilan edildikten sonra İmamoğlu ile ilgili karar İstinaf veya Yargıtay’da karar bozulacak. Erdoğan bu durumu demokrasinin bir zaferi olarak kullanma eğilimine girecek. Özetle hukuk vasıtasıyla siyaset dizayn edilmeye çalışılmaktadır.