B- DIŞ DENETİM (SAYIŞTAY):
Dış denetim, denetlenen kurumun dışından ve ondan bağımsız olan başka bir kurumun denetim elemanlarınca denetlenmesidir.
Demokratik devlet sistemlerinde, milletin iradesinin temsil edildiği parlamentoların; hükümetlerce kaynakların toplanması ve kullanılmasının bağımsız, tarafsız ve uzman kuruluşlar eliyle denetlenmesi bir zorunluluktur. Anayasa’nın da öngörülen kuvvetler ayrılığı ilkesinin temelinde; devlet görev ve yetkilerinin tek bir organda toplanmasını iktidar aşırılıklarına ve demokratik ve özgürlüklerin zedelenmesine yol açacağı düşüncesi vardır. İşte bu nedenle, aslında tek olan devlet iktidarının kullanılışını çeşitli organlar arasında bölmek, yürütmeyi; yasama ve yargı denetimine tabi tutarak erkler arasında dengeler kurmak demokratik hukuk devleti için kaçınılmazdır.
Sayıştay, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına kamu idaresini (genel ve katma bütçeli dairelerin tüm gelir giderleri ile mallarını, devletin borç alma verme taahhütlerini, hazinenin iç ve dış borçlanma işlemlerini) denetleyen, gerektiği hallerde de yargı yetkisini kullanmak suretiyle sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hesap hükmüne bağlayan bağımsız bir Anayasal organdır. Ve yasama, yürütme ve yargı erkleriyle doğrudan ilişkilidir.
Sayıştay’a da “Yüksek Denetim”, dış denetim kapsamında mütalaa edilmekle beraber, Parlamento adına kamu denetimi yapmakta ve görev ve yetkilerini anayasadan almaktadır. Sayıştay faaliyetleri; TBMM’ne bildirme ile neticelenen “kısmı idari nitelikte”, ayrıca, bünyesinde mevcut bağımsız mahkeme tarzında örgütlenmiş daire ve kurullar tarafından kesin hükme bağlama ile “kısmı yargısal nitelikte”dir. Yani TBMM adına yürüttüğü denetim, Sayıştay’ın idari görevidir; sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ise Sayıştay’ın yargısal görevidir.
Bu görev ve yetkilerle donatılmış olan Sayıştay, faaliyetlerini verimli ve iyi bir şekilde yerine getirememektedir. Sayıştay’ın “yüksek denetleme organı” ve “yüksek hesap mahkemesi” hüviyeti birbirine karışmıştır. Çalışmalarında verimlilik ve hakkaniyet pek sağlıklı değildir. Süratli ve daha adil karar almasında zorluk çekilmektedir.
Sayıştay’ın konumunun ne olduğu konusunda açık bir belirleme olmadığından, TBMM adına denetim görevini yerine getirirken bir takım olumsuzluklar meydana gelmektedir. Sayıştay ile Türkiye Büyük Millet Meclisi arasındaki ilişkiler açık ve net değildir.
Bütçe uygulamasının sona ermesinden itibaren başlayan kesin hükme bağlama faaliyetlerine ilişkin hükümler, 1050 sayılı Muhasebesi Umumiye Kanunu ve 832 sayılı Sayıştay Kanunu ile düzenlenmişti. Ancak, 5018 sayılı Yasa ile 1050 sayılı Yasa kaldırılmış olduğundan ve 832 sayılı Yasa’da bir değişiklik yapılmadığından, Sayıştay görevini yapmakta zorlukla ve yasal boşlukla karşılaşmaktadır.
Bu Yasa ile Sayıştay’a verilen “Genel Kabul Görmüş Uluslararası Denetim Standartları” adı altında görev, uluslararası denetim literatüründe yoktur. Sayıştay’ın bu görevinin nasıl yapılacağı açık değildir. TBMM adına denetim görevi idari, sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hesap hükmüne bağlama görevi yargısal, ama “Genel Kabul Görmüş Denetim Standartları” ile görevini ne adına nasıl yürüteceği belli değil; bir karmaşa mevcuttur.
Türkiye’de bütçe birliğinin bozulması, işlem hacminin artması ve emisyon, teşvik gibi bütçe dışı işlemlerin ağırlıklı hale gelmesi, sayman hesapları üzerinde denetimin hakkıyla yapılmasına imkan vermemektedir. Denetim, mali sistemimizi bir bütün olarak kavramaya yeterli değildir.
Sayıştay’da uygulanan denetim tekniği; hesaba dahil bütün işlemlerin tek tek elden geçirilmesi şeklinde olduğundan, devletin büyüyen idari ve mali faaliyetleri nedeniyle verimli olmamakta; dolayısı ile Sayıştay’a gönderilen bir çok hesabın hükmen onanmasına neden olmaktadır.
İşte bütün bu hususları genel olarak ele alan Partimiz; Sayıştay’ın anayasal konumu, yargısal durumu, denetim niteliği, idari nitelikteki faaliyetleri hususunda belirleyici, netleştirici düzenlemeleri öngörmektedir.
Partimiz; Sayıştay’ın denetim organı olma vasfı ile yüksek hesap mahkemesi niteliğini ayırt edici, belirleyici ve tanımlayıcı hukuksal düzenlemelere gidecektir.
Partimiz; mali nitelikteki kanunların uygulanmasını yakından takip etme ve bu konuda birçok karar alma durumunda olan Sayıştay’a; Anayasa’ya uygunluğu tartışmalı olan mali kanunlarla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunma yetkisi verilmesini gerekli görmektedir.
Partimiz; TBMM’de gelecek mali ve idari inceleme yapılma taleplerini, Sayıştay’ın ele alabilmesi için gerekli yasal düzenlemelere gidecektir.
Partimizi, hukukilik denetimi dışındaki denetim tür ve tekniklerinin uygulanmasına, devletin mali faaliyetlerinin fazla ve işlem hacminin yüksek olduğu günümüzde, işlemlerin tek tek elden geçirilmesine dayanan denetim tekniğinin süratli ve yeterli olmadığından hareketle, yeni denetim tekniklerinin uygulanmasına önem vermektedir.
Partimiz; Sayıştay’ın giderler üzerine yoğunlaşan denetiminin; aynı şekilde, aslında görevi olan gelirler üzerinde de yapılmasına imkan verecek tedbirleri alacaktır
Partimiz; Sayıştay denetimi dışında kalan; Kamu İktisadi Teşekkülleri, Kamu Şirketleri, Sosyal Güvenlik Kuruluşları, fonlar, devletten yardım alan vakıf ve derneklerin Sayıştay denetim alanına alınmasını öngörmektedir.
Partimiz; hem dairelerin, hem de denetim gruplarının çalışma alanlarının ayrı ayrı belirlenmiş olduğu Sayıştay’da; ekonomik ve teknolojik gelişmelerin ve buna paralel hukuki düzenlemelerin çok geniş ve karmaşık olması nedeniyle, çok daha fazla ihtisaslaşmaya gidilmesini zaruri görmektedir.
Partimiz; Sayıştay denetim faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve denetim tür ve tekniklerinde olu- şan değişikliklerin elemanlara aktarılması için, hizmet içi eğitime, araştırma-geliştirme çalışmalarına imkan verecek düzenlemelere gidecektir.
Partimiz; Sayıştay tarafından TBMM’ye gönderilen raporların, Meclis tarafından ne suretle görüşülüp neticelendirileceği hakkında bir hüküm olmayışından hareketle, bu boşluğu dolduracak yasal düzenlemelerin yapılmasını hedeflemiştir.
Partimiz; anayasaya aykırı olarak, Sayıştay’ın denetim alanına getirilen sınırlamaların kaldırılması için, bu düzenlemelerin aleyhine anayasa mahkemesine gidişe işlerlik kazandıracak önlemleri alacaktır.
Bu itibarla Partimiz; Sayıştay’da, ülkemizin koşullarına göre, “Uluslararası Denetim Standartları”nı da dikkate alarak köklü değişikliklere gidilmesini kaçınılmaz görmektedir.