Karslı, “Altı siyasi partinin 2500 maddelik bir metinde ittifak etmesi Türkiye açısından çok önemlidir. Metne baktığımızda Türkiye’nin idaresi açısından reform niteliğinde ya da uçlara kaçan bir değişiklik yok. Türkiye’nin istikbali ve fabrika ayarlarına dönmesi için güzel bir metin” ifadesini kullandı.
Genel Başkanımız Karslı, değerlendirmesine şöyle devam etti:
“Öncelikle başkanlık sisteminden vazgeçmek için bir irade ortaya koymuşlar. Hukuk ve adalete ciddi bir atıf var. Bağımsız yargı ciddi anlamda ele alınmış. Bunu bir hukukçu olarak önemli görüyorum. Çünkü Türkiye’deki mevcut bütün problemlerin temeli hukuksuzluğa dayanmaktadır. Hukuk uygulanır, adalet tesis edilirse birçok problem kendiliğinden hallolacaktır.
Bunun yanında metinde ekonomik açmazlar açısından da ciddi tespitler var. Kur korumalı mevzuat tarih olacak, Varlık Fonu kaldırılacak, israf içeren çılgın projeler iptal edilecek deniliyor. Hıfzıssıhha, Şeker Fabrikaları gibi kapatılan kurumların yeniden açılacağına, Türk Telekom gibi kurumların millileştirilmesine dair bir mutabakat var. Özelleştirmeler, kamu ihalelerindeki usulsüzlükler, yap işlet devret modelindeki şaibeler ile ilgili tespitler var. Yolsuzluklar zaman aşımına uğramayacak deniyor. Çünkü kamudan giden bedellerin geri gelmesi önemli bir husustur. Yurt dışına giden varlıkların geri gelmesi noktasında komisyon kurulacakmış.
Biliyorsunuz askeri sistemdeki yapılan değişikliklerle askeri okullar kapandı, kuvvet komutanlıklarının bağlı olduğu yer değiştirildi, askeri hastaneler kapatıldı. Bu noktada da eski düzenlemelere dönüşle ilgili bir vurgu görmekteyiz. Tank palet fabrikasının yeniden millileştirilmesi, GATA’nın yeniden açılması noktasında ciddi beyanatlar var. Türkiye açısından hayati önem taşıyan bir diğer konu olan seçim barajının yüzde üçe çekilmesi öngörülmektedir. Yine sığınmacıların gönderilmesiyle ilgili bir ittifak söz konusu. Sınır güvenliğinin sağlanması ve kaçak girişlerin önlenmesine önem verilecekmiş. Bunun yanında parayla verilen vatandaşlığın kaldırılacağı beyan ediliyor. İsraf meselesine de el atılmış. Makam araçları, Cumhurbaşkanlığı uçaklarının yerine yangın uçakları alınması, lüks sarayların terk edilip halka açılması, Cumhurbaşkanlığı köşkünün yeniden Çankaya’ya taşınması gibi unsurlar var. Türkiye’nin en önemli problemlerinden biri olan kamuda işe alımlarda yazılı sınav yeterli olacak, mülakat kaldırılacakmış. Dış politikada hükümetin uyguladığı İhvancılık gibi politikalardan vazgeçip Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinde olan ‘yurtta barış dünyada barış’ politikasının esas alınacağına yönelik vaatler var.
Savunma sanayiine yönelik ciddi hamleler yapılacak. Hükümet bunlar gelirlerse savunma sanayii ve güvenlikle ilgili çalışmaları durduracaklar diyor. Hükümetin bu söylemini de boşa çıkaracak tespitler yapılmış.
Tek elden, tek şahıs üzerinden ülke yönetilmeyecek, kurum ve kuruluşlar hukuki yapı içerisinde çalışacak şeklinde tespitleri var. Bu benim için çok önemlidir. Türkiye’nin en büyük sorunu budur. Cumhurbaşkanı’nın partisiz olacağı, seçilince partisindeki görevinden ayrılacağı öngörülmüş. Yalnız burada tartışmalı nokta Cumhurbaşkanı’nın görevi bitince siyasi yasak gelmesi uygulaması olsa gerek. Bu bence pek doğru değil. Bir insanın hayatına siyaset yasağı, ambargo koyamazsınız. Sanki biraz ABD’deki sistemden etkilenmişler. Cumhurbaşkanı’nın bir defa seçilmesi ve yedi yıl görev yapması tarzında bir tespit var. Belki 5+5 gibi iki defa seçilmesi düşünülebilir bunun yerine…
Yine son yıllarda sabote edilen bir başka konu da yabancılara maden satışıdır. Bunun sınırlandırılacağı söylenmiş.
Eğitim sisteminde 4+4+4 sisteminden vazgeçileceği söyleniyor. KHK’larla ilgili hukukun uygulanacağı noktasında tespitler var.
Tarım ve hayvancılıktan, kadına şiddete, sağlıkta şiddete kadar her konuda reçete sunulmuş. İnsanları ürkütmeyecek, yapılması gerekenleri yapacak, iyi niyetle ortaya konulmuş bir metin bu. Bir gayretin mahsulü olduğu ortadadır.
Bundan sonra yapılması gereken bir an önce adayı tespit ederek, meydanlara ve sokaklara inilmesi ve bu programın halka uygun vasıtalarla anlatılmasıdır. Ve bunu yaparken de bütün demokratları bir araya getirmek hayati önem taşımaktadır. Hukuk, ahlak, adalet isteyen herkesi toplayıp bir sinerji oluşturmak gerekmektedir.”