Merkez Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Karslı Neşter.com’a yaptığı açıklamalarda İngiltere’nin AB’den çıkışı için yapılan kritik ‘BREXIT’ referandumunu değerlendirdi.
İngiltere‘nin AB‘den ayrılmasının planlı olduğunu savunan Başkan Karslı “İngiltere uzun dönem hesaplar yapıyor. Yeni bir dünya düzeni kurulacak.” dedi.
Prof. Dr. Karslı şöyle devam etti;
“İngiltere geçmişi olan bir millet ve devlet. Günlük reflekslere göre hareket etmez. İngiltere’nin AB’den ayrılması planlı bir olaydır. İngilizler şöyle düşünüyor ‘bizim AB’ye ihtiyacımız yok, AB’nin bize ihtiyacı var’, her ne kadar kendimizi kenarda tutsak da uygulamalar açısından AB’ye dahil olduğumuz için her yıl belli bir miktar para ödüyoruz bizim paramızı fakir AB ülkeler kullanıyor. Dolayısıyla İngiltere’nin ayrılmasının nedenlerinden biri risklerinin olması. İkincisi ise İngiltere uzun dönem hesaplar yapıyor. Yeni bir dünya düzeni kurulacak.
Dünyada para bolluğu bitti. Ürettiğiniz malları Avrupa’da satamıyorsunuz. Maliyetler arttı. Bir ara bir furya başlamıştı. Fabrikaları Çin’e Hindistan’a Afrika’ya çağırıp ucuza üretim yapalım, fakat bu da işsizliği arttırdı. Şimdi geri getirseler o tesisleri bu defa da maliyetten dolayı ürettikleriyle dünya piyasasında rekabet edemeyecekler. Zaten şu anda Avrupa’nın diğer bir sıkıntısı rekabet. Çünkü Çin ve Hindistan’da üretilen mallar ucuz ve onların rekabet edemeyecekleri bir durumdu. Sosyal Devlet mecburen ekonomik yardımlar var. Sosyal devlet özelliğinden geri gidemiyor. Fransa’da çalışma saatini bir saat arttıralım dediklerinde yer yerinde oynadı. İnsanlar alıştıkları değerleri feda etmek istemiyor.”
Yeni Dünya düzeninden bahseden Prof. Dr. Abdurrahim Karslı; “Aylardır üzerinde çalıştıkları yeni dünya düzenine Pasifik anlaşmasına imkanı olan devletleri alarak kuracaklar.. Ekonomik imkanları birbirine yakın, üretimde maliyetleri fazla olan, Çin Ve Hindistan gibi ucuz maliyeti olan ülkeleri almayacaklar, Türkiye gibi ülkeleri o ekonomik çarkın içine dahil etmeyecekler. Dolayısıyla kendilerine kapalı bir alan oluşturacaklar. Hem refahlarını arttıracaklar hem üretimlerini yapacaklar, hem paralarını sirküle edecekler. Onun dışındaki devletlere ise şimdiye kadar size edeceğimiz kadar yardım ettik diyecekler.”
BU DURUM TÜRKİYE’NİN ALEYHİNE OLACAK
Bu durumun Türkiye’nin aleyhine olacağını belirten Karslı sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durum Türkiye’nin aleyhine olacak, çünkü AB’ye girme riskimiz arttı, şanslarımız azaldı. Çünkü İngiltere’nin ardından diğer kuvvetli ülkelerde ayrılmak isteyecek. Dolayısıyla Türkiye AB’ye bir şeyler alma umuduyla girecekken şimdi vermek için girecek. Şansımız azaldı çünkü İngiltere Başbakanı bir şekilde Türkiye’nin AB’de yer almasını istiyordu. Türkiye AB’ye giremeyeceği taktirde AB’yi düşman ilan edeceği için bu durum Türkiye’nin istikbalini de etkileyecek.
Bizim şuan yeni dünya düzeninin neresinde yer alırız diye düşünmemiz lazım oysa biz Ramazan ayında bile içte ve dışta kavgalarla, insanları kutuplaştırmakla vaktimizi geçiriyoruz. Ekonomik göstergeler güzel değil, İnsanlar özellikle bir şeyler bitsin diye bekliyor. Özellikle inşaat sektörü bunalım içinde, turizm bunalım içinde… hep bekliyorlar acaba diye. Acabalar da biterse sıkıntı artacak demektir. Terör meselesi bitecek diye bekliyorlar bugün de şehitlerimiz var, terörün bittiği yok.. Şehitlerimize Allah rahmet eylesin…Ailelerine sabır versin
Yıktığımız yerlere söz verdik, yeniden inşa edeceğiz.. Türkiye’nin bunları gerçekleştirmek için çok paraya ihtiyacı var ama güzel giden bir sektörü de yok. Türkiye bütün komşu ülkelerden kopuyor.”
TÜRKİYE’NİN ŞARTLARINI YENİDEN DÜŞÜNMESİ LAZIM
Erdoğan’ın “Şangay Beşlisi’ne gireriz” sözlerini hatırlatan Karslı; “Cumhurbaşkanı bize AB’ye almazlarsa Şangay Beşlisi’ne gireriz diyordu. Şimdi Rusya ile de aramız iyi değil. Bırakın Şangay Beşlisi’ni müteahhitleri dahil almıyorlar. Hangi Şangay Beşlisi’ne giriyoruz..”
“İngiltere’nin en büyük korkusu göçmen dalgasının ve anarşinin ülkeye yansımasıydı. Dolayısıyla şimdi içine kapanacak, sınırlarını kapatacak. Türkiye’nin ihracatının yüzde 8’i İngiltere’ye gider iken bu rakam daralacak. Bu durumlar bizi fazlasıyla etkiyecek. Türkiye’nin şartlarını yeniden düşünmesi lazım.”