Merkez Parti Genel Başkanı Prof.Dr. Abdurrahim Karslı, seçim sonuçlarını değerlendirdi. Karslı, sekiz maddede muhalefetin neden başarısız olduğunu kamuoyuyla paylaştı.
Birincisi, insaf sahibi herkes kabul etmelidir ki seçim adil şartlarda olmadı. Millet İttifakı adeta devletin bütün kurum ve kuruluşlarının imkanlarına karşı mücadele etti. Devlete ait TRT’de bile Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu ile Erdoğan ve onun yakınlarının konuşma süresine baktığınız zaman arada bir uçurum var. Hukuka aykırı olarak Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı kabul edildi. Yine hukuka aykırı olarak bakanlar istifa etmeden bakanlık forsunu kullanarak seçim kampanyasına katıldılar. Fotoğrafların, videoların altında bile seçime katılan bakanların unvanları yazılıydı. Burada eşit şartlardan söz edemeyiz.
İkincisi, Sayın Kılıçdaroğlu çok çalıştı. Yaşına göre ciddi bir performans gösterdi. Vicdanının sesini her fırsatta dile getirdi. Ancak Kılıçdaroğlu’nun adaylığı yanlıştı. Aday olmamalıydı, bir başkasını aday göstermesi gerekirdi.
Üçüncüsü, aday belirleme sürecinde HDP yöneticileri kapıyı baştan kapattılar. Örneğin Mansur Yavaş’a kesinlikle oy vermeyeceklerini söylediler. Bu da üçüncü yanlıştı. En baştan koydukları bu tarz ambargolar muhalefeti zora soktu. Millet İttifakı adayları arasında kim kazanacaksa onu destekleyeceğiz demelilerdi. Bu despotik idareden kurtulmak için kapıyı geniş açmaları gerekirdi. Adaya göre tavır belirleme stratejisi doğru değildi.
Dördüncüsü, Millet İttifakı adayı çok geç belirledi. Kamuoyu araştırmalarını dikkate almadı. Sayın Akşener ise belli bir sürece kadar sustu, Kılıçdaroğlu’nun adaylığının netleştiği noktada masadan kalktı ve kısa bir süre sonra masaya geri döndü. Masadan kalktıysa tutumunu devam ettirmeliydi. Geri dönecekse o masadan hiç kalkmamalıydı. Bu süreç de Millet İttifakı’na zarar verdi.
Beşincisi, Millet İttifakı kampanya yönetiminde cesur davranamadı. KHK hukuksuzluğunu farklı endişelerle açıkça tartışamadı. Güneydoğu’daki kayyum sorununu yine farklı endişelerle gündeme getiremedi. Doğruları söylüyormuş gibi yaptı ancak etkili olmadı. İktidarın söylemlerine kayma eğilimine girdi.
Altıncısı; DEVA, Gelecek, Saadet gibi partiler CHP listelerinden seçime girme rahatlığından dolayı sahaya inmedi. Hatta bu çizgideki partilerin CHP listelerinden seçime girmesi, ulusalcı refleksi olan seçmeni küstürdü ve çoğu sandığa gitmedi. Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan AK Parti’de uzun yıllar siyaset yapmış kişiler olarak yaşanan usulsüzlükleri topluma yeterince anlatmadılar, ketum davrandılar.
Yedincisi; Türkiye ekonomisi can çekişmektedir. Bu gerçek halkın anlayacağı bir dilde anlatılamadı. Millet İttifakı’nda yer alan partilerde ekonomiyi iyi bilen ekipler olmasına rağmen sahaya indirilemedi, muhalif medyada da yeterince kullanılamadı.
Sekizincisi, muhalif medyada yer alan insanların beceriksizliği ve düşük performanslarıdır. Aynı ekranlarda sürekli yer alan akademisyen ve gazeteciler etkisiz kaldı.
